Markanızın tescil edilmesi, sizi yasal olarak birçok farklı problemli durumdan koruyacak ve zarara uğramanıza engel olacaktır. Bununla birlikte bu tescil başvurusu Türkiye’de yapılmışsa, markanızı yalnızca Türkiye sınırları içerisinde koruyabilirsiniz. Bu açıdan marka tescilinin ülkesel olduğunu ifade edilebilir. Eğer markanıza ait ürün ve hizmetleri ihraç etmek, ülke dışında tanıtmak ya da herhangi bir ülkede bayilik vermek istiyorsanız; uluslararası marka tescil başvurusu yapmanız gerekir. Hedef ülke pazarına açılmak için, o ülkenin mevzuatlarına uygun olarak tescil başvurusunun yapılması gerekir. Bu sayede markanız söz konusu ülkede de koruma altına alınacaktır.
Uluslararası marka başvurularının gerçekleştirilebilmesi için öncesinde markanızın bağlı bulunduğu ülkede tescil edilmiş olması gerekir. Marka tescili, bağlı bulunan ülkede tescillenen markaya bağlı şekilde yürütülmektedir. Beş yıllık bu tescil süresi dolmadan önce marka kendi ülkesinde hükümsüz hale gelirse, uluslararası marka tescilini de kaybedecektir.
Uluslararası tescil sistemleri, tek bir başvuru ile birden fazla ülkede marka tescil başvurusunu gerçekleştirmenize olanak tanır. Bu da markalar açısından önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Uluslararası marka tescili konusunda dört farklı yöntemden bahsedilebilir. Bu yöntemlerin her birinin farklı avantajları bulunmaktadır. Markanızın durumuna ve başvuru yapacağınız ülkeye bağlı olarak yöntem tercihinde bulunabilirsiniz.
Yurtdışı marka tescil işlemlerinde şu dört yöntemi kullanabilirsiniz;
1999 yılında imzalanan Madrid Protokolü, Türkiye’de yapacağınız tek bir başvuru ile Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok ülkede marka koruması sağlamaktadır.
Madrid Protokolü çerçevesinde, uluslararası marka tescil işlemlerinde yetkili kuruluş; Dünya Fikri Haklar Örgütü’dür. (WIPO) Merkezi Cenevre’de bulunan bu örgüt Madrid Protokolü ile markaları koruma altına almaktadır. Söz konusu protokol sayesinde, markanın yurt dışı tescili üye ülkelerin bazılarını ya da tamamını kapsayabilmektedir.
Bunların yanı sıra uluslararası marka tescili için, bağlı olduğu ülkede marka tescili işlemlerinin yapılmış olması gerekir.
Avrupa Topluluğu’na üye ülkelerde tek bir başvuru sayesinde koruma sağlayan ve ülkelerin tamamında geçerli olan bu sistem OHIM (Office For Harmoniation in the Internal Market) olarak adlandırılmaktadır. İspanya’da bulunan İç Uyum Ofisi, topluluk marka tescil sisteminde yetkili kurumdur.
Yalnızca bir marka başvurusu yaparak, topluluğa üye olan bütün devletler için, topluluk üyesi devletlerde geçerli olacak marka tescil belgesi alınabilir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı marka sahibinin başvurması halinde, topluluk markası tescil ettirebilir. Paris Sözleşmesi gereği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, markasının Avrupa Topluluğu’nca korumasını sağlayabilmektedir.
OHIM’e marka tescil işlemleri için başvuru yapıldıktan sonra gerekli şartların sağlanması konusunda incelemeler yapılmaktadır. Üye olan ülkelerden alınan araştırma sonucu topluluk marka başvurusu yapan başvuru sahibi değerlendirilmektedir.
Toplu tescil sistemlerinden herhangi birine üye olmayan ülkeler için, her ülkede ayrı ayrı başvuru yapılarak koruma sağlanabilir. Ulusal marka tescil işlemleri, ülkeler arasındaki karşılıklılık ilkelerine istinaden işlemler yürütmektedir. Her bir ülkede ulusal marka tescil işlemleri farklılık gösterebilir. Bunun yanı sıra başvuru işlemi ücretleri de ülkeden ülkeye değişiklik gösterir. Tescil maliyeti, söz konusu ülkenin yasal düzenlemelerine, mevzuatlarına ve tescili gerçekleşecek sınıf sayınsa göre değişmektedir.
Bir marka tescil başvurusunun sonuçlanması ve belgenin alınması ise 2 ila 4 yıl sürer. Bazı ülkelerde bu süreç 5 yıla kadar uzayabilir.
Bu sistem, birden fazla ülkenin bir araya gelmesi ve üye ülkelerde geçerli olacak şekilde koruma sağlamaktadır. Bölgesel tescil sistemi adı verilen bu sistem OAPI ve BENELUX gibi bölgesel topluluklarda için geçerlidir.
OAPI yani Afrika Fikri Haklar Örgütü, birçok Afrika ülkesinde markanıza koruma sağlayabilmektedir. Bunun yanı sıra BELELUX ülkeleri ise Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’dur. Tek bir başvuruyla üç ülkede koruma sağlamanız mümkündür.
Tescil süreçleri, yönteme ve başvuru yapılan kuruluşa göre değişiklik göstermektedir. Örnek vermek gerekirse, ülkesel başvuru genellikle 1 yıl içinde sonuçlanmasına karşın, süreci ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmektedir. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği kapsamında yapılan tescil başvuruları süreci 12 ila 18 ay sürmektedir. İtiraz halinde süreç 2 yıla kadar uzayabilmektedir.
Madrid Protokolü kapsamında yapılan tescil işlemlerinde ortalama olarak süreç 18 ila 24 ay sürmektedir. Başvuruyu ülke sınırları içerisinde inceleyecek kurum Türk Patent ve Marka Kurumu’dur. Bu kurumda yapılan inceleme ve değerlendirme 1 ila 2 ay, WIPO tarafından yapılan değerlendirme ise 5 ila 6 ay sürebilmektedir. Tüm bu sürecin ardından WIPO ülkeleri tarafından ilgili ülke ofislerinde markanın tescil edilip edilmeyeceğine dair geri bildirim beklenmektedir. Bu süreç ise azami olarak 18 aydır.
Marka koruması başvuru tarihinden itibaren 10 yıl geçerlidir. Süre dolmadan 6 ay öncesinde ise yenileme yapılabilir.
Alkan Patent olarak, markanızın uluslararası arenada tescili konusunda, sürecin başından sonuna kadar yanınızdayız. Bizimle hemen iletişime geçerek, detaylı bilgi alabilir, markanızı uluslararası pazarda koruma altına alabilirsiniz.